PROTOCOLS FOR RESTARTING TOURISM IN COVID-19 CONDITIONS AND DEVELOPING PANDEMIC IMMUNITY.

The purpose of the study is to provide a better understanding of the protocols for restarting tourism considered as an international prior action plan, and to present an academic output supporting the development of pandemic immunity. In this direction, the global guidelines of United Nations World Tourism Organization dated 28 May 2020 and new-normal protocols of World Travel and Tourism Council dated 29 May 2020 were translated into Turkish and subjected to content analysis. The entire analysis process, from coding to Sankey diagram creation, conducted via ATLAS.ti - v.22.1.4.0, a computer-aided qualitative data analysis software. Among the results;the role in restarting tourism and the aspects of developing pandemic immunity of implementing hygiene-oriented innovative practices even if they will require changes in the organizational chart, prioritizing coordination, communication and cooperation not only in the steps taken by the government and businesses but also by the other interested parties, making the dynamism within the internal processes brought about by the turbulent conditions efficient and standardized via the adoption of protocols establishing a specific business manner and procedure are stand out. (English) [ FROM AUTHOR] Çalışmanın amacı;uluslararası nitelikteki turizmi yeniden başlatma protokollerinin detaylı bir şekilde incelenerek somutlaştırılmasıdır. Böylece benzer krizlerin şok etkisini kısaltan, eyleme geçme sürecini daha etkili ve hızlı kılan bir pandemi bağışıklığının geliştirilmesine katkı sağlanması hedeflenmektedir. Bu doğrultuda, Türkçeye çevrilmiş olan Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü'nün 28 Mayıs 2020 tarihli küresel yönergesi ile Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi'nin 29 Mayıs 2020 tarihli yeni-normal protokolleri içerik analizine tabi tutulmuştur. Kodlama işleminden Sankey diyagramı oluşturmaya kadar tüm analiz süreci, bilgisayar destekli bir nitel veri analiz yazılımı olan ATLAS.ti - v.22.1.4.0 vasıtasıyla gerçekleştirilmiştir. Sonuçlar arasından;örgüt şemasında değişimleri gerektirecek olsa dahi hijyen odaklı inovatif uygulamaların hayata geçirilmesinin, yalnızca hükümetin ve işletmelerin değil;diğer ilgili tarafların atacağı adımlarda da koordinasyonun, iletişimin ve iş birliğinin öncelikli olarak değerlendirilmesinin, çalkantılı koşulların işletme içi süreçlerde meydana getirdiği olumsuzlukların protokollerin benimsenmesi aracılığıyla standardize edilmesinin ve verimli kılınmasının, turizmin yeniden başlatılmasındaki rolü ve pandemi bağışıklığını geliştirici yönleri ön plana çıkmaktadır. (Turkish) [ FROM AUTHOR] Copyright of Pamukkale University Journal of Social Sciences Institute / Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi is the property of Pamukkale University, Social Sciences Institute and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full . (Copyright applies to all s.)

The effects of the COVID'19 pandemic on the tourism industry: A study on tourist preferences in post-pandemic holiday tourism

Çalışmanın temel amacı, etkileri azalsa dahi halen devam eden ve farklı versiyonları ortaya çıkan COVÍD'19 pandemisinin, turizm endüstrisi üzerindeki etkilerini ve pandemi sonrası tatil turizmi taleplerinde oluşturabileceği tüketici tercihlerini ortaya koyabilmektir. Çalışmada, betimleyici araştırma yaklaşımı ile verilenin elde edilmesinde ve analizinde nicel veri toplama tekniklerinden anket yönteminden yararlanılmıştır. Çalışma temel olarak üç bölümden oluşmaktadır. Ílk bölümde, alan yazın incelemesi ile pandeminin turizm endüstrisine etkileri belirtilmiştir. Daha sonra, benzer çalışmalardan yararlanarak, insanların pandemi sırasında ve sonrasındaki seyahatlerinde meydana gelebilecek tercihleri ve davranışları ortaya konulmuştur. Íkinci bölümde, hazırlanan anket formu aracılığı ile sosyal medya araçları kullanılarak, pandemi sonrası tatil amacıyla seyahat etmeyi planlayan kişilerin görüşlerini almaya yönelik bir saha çalışması gerçekleştirilmiştir. Saha çalışması sonucu, seyahat tercihlerinde turist yoğunluğunun az olduğu, önlemlerin alındığı ve pandemiden daha az etkilenen yörelerin ön plana çıkacağı görülmüştür. Çalışmanın son bölümünde, alan araştırmasından elde edilen bulgular ile yapılmış benzer çalışmalardan yararlanarak, destinasyon planlayıcıları ve yöneticileri ile turizm işletmecilerine, tatil amacıyla seyahat edecek turist davranışlarında ortaya çıkabilecek değişimler konusunda öneriler sunulmuştur. Çalışmadan elde edilen sonuçlar, Türkiye'de ve dünyada yapılan benzer çalışmalarda elde edilen sonuçlarla benzerlik göstermektedir.Alternate : The study's main purpose is to reveal the effects of the COVID'19 pandemic on the tourism industry and consumer preferences that can emerge in the post-pandemic holiday tourism demands. The study used quantitative data collection techniques to obtain and analyse the data with the descriptive research approach. The study consists of three parts. In the first part, the literature review of the effects of the pandemic on the tourism industry is stated. Then, similar studies reveal people's preferences and behaviours that may occur during and after the pandemic. In the second part, a field study was conducted to get the opinions of people who plan to travel for a vacation after the pandemic by using social media tools through a questionnaire. As a result of the field study, it has been seen that the regions will come to the fore in travel preferences where the tourist density is low, precautions were taken, and less affected by the pandemic. In the last part of the study, through the findings obtained from the field research and similar studies, suggestions were presented to the destination planners, managers and tourism operators about the changes that may occur in the behaviour of tourists. The study's results show similarity with those obtained in similar studies conducted in Turkey and the world.

Tourism and Covid-19: A Bibliometric Analysis of International Literature.

The aim of this study is to present a holistic perspective on the subject by identifying the studies in the tourism literature on the Covid-19 pandemic, which affects the whole world and causes serious changes in every field. For this purpose, 273 articles on the concept of tourism and Covid-19 published in the Scopus database between 2019 and 2021 were analysed using the bibliometric analysis method. The findings of the study were evaluated through citation analysis, co-citation analysis, co-authorship analysis, bibliographic coupling analysis, and cooccurrence analysis. VOSviewer software was used in the analysis of the obtained data. According to the findings, it was determined that the USA and China were the countries that contributed the most to the literature. In addition, the bibliometric analysis results provide important information about the most cited studies and authors on the subject of Covid-19 in the tourism literature, the countries with which the authors have published the most, common citation analysis and the most used keywords. The present study enables the identification of major research themes in the Covid-19 tourism literature and contributes to the development of future research directions. (English) [ FROM AUTHOR] Bu çalışmanın amacı, tüm dünyayı etkisine alan ve her alanda ciddi değişikliklere yol açan Covid-19 pandemisine yönelik uluslararası turizm literatüründe yapılan çalışmaları tespit ederek konuyla ilgili yapılmış çalışmalara yönelik bütüncül bir bakış açısı sunmaktır. Bu amaç doğrultusunda Scopus veri tabanında 2019-2021 yılları arasında yayımlanan turizm ve Covid-19 kavramına yönelik 273 makale bibliyometrik analiz yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Çalışmanın bulguları, atıf analizi, ortak atıf analizi, ortak yazarlık analizi, bibliyografik eşleştirme analizi ve ortak varlık analizi aracılığıyla değerlendirilmiştir. Elde edilen verilerin analizinde VOSviewer yazılımı kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre, ABD ve Çin'in alan yazına en fazla katkısı olan ülkeler olduğu belirlenmiştir. Bunun yanında bibliyometrik analiz sonuçları turizm alan yazınında Covid-19 konusuna yönelik en çok atıf alan çalışma ve yazarlar, yazarların birlikte en fazla yayın yaptıkları ülkeler, ortak atıf analizi ve en fazla kullanılan anahtar kelimelere yönelik önemli bilgiler sunmaktadır. Mevcut çalışma Covid-19 turizm literatüründeki ana araştırma temalarının belirlenmesine olanak sunmakta ve gelecekteki araştırma yönelimlerinin geliştirilmesine katkıda bulunmaktadır. (Turkish) [ FROM AUTHOR] Copyright of Firat University Journal of Social Sciences / Sosyal Bilimler Dergisi is the property of Firat University, Social Sciences Institute and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full . (Copyright applies to all s.)

Pandemi Çağında Sürdürülebilirlik: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığının Sosyal Medyada Proaktif Kriz Íletişimi Üzerine Bir Araştırma

Turizm sektörü, bir ülkenin çevresel faaliyetlerinin gelişiminde ve devamlılığında önemli bir role sahiptir. Bu nedenle, doğal afetler veya salgın hastalıklar gibi sektörü olumsuz etkileyebilecek durumlarda bile etkinliği sürdürülmelidir. Bu çalışmanın temel amacı, koronavirüs pandemisi döneminde T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığının Twitter paylaşımlarındaki proaktif kriz iletişimi çabalarını, sürdürülebilirlik perspektifinden incelemektir. Bu kapsamda, bakanlığın 20 aylık süreçte “@TCKulturTurizm” adlı resmi Twitter hesabında paylaştığı, 1626 gönderi ve bu gönderilere yazılan toplamda 11 bin 293 yorum dört ayrı döneme ayrılarak veri madenciliği tekniği ile analiz edilmiş;verilerin toplanması, kaydedilmesi, işlenmesi, analiz edilmesi ve görselleştirilmesi sürecinde R Programlama Dili ve kütüphanelerinden yararlanılmıştır. Araştırma kapsamındaki paylaşımlar ve bu paylaşımlara gelen yorumlar, proaktif kriz yönetimi ve sürdürülebilirlik perspektifinden yorumlanmıştır. Koronavirüs sürecinde bakanlığın Twitter paylaşımlarındaki etkileşim, [beğeni, cevaplanma ve yeniden paylaşım (Retweet) ortalamaları] dönemsel olarak artmıştır. Bakanlığın Twitter paylaşımlarına gelen yorumlar, insanların pandemiden kaynaklanan mağduriyetlerini iletebilme çabalarını gösterse de ilgili paylaşımlar, proaktif kriz iletişimi kapsamında sürdürülebilirliğe yönelik içerik açısından yeterli bulunmamıştır. Pandemi sürecinde paydaşların turizm ile ilgili güvenilir kaynaklardan gelen verilerle doğru biçimde bilgilendirilmeleri ve yanlış bilgiler, yalan haberler ya da korkuya neden olabilecek abartılı bildirimler almaktan korunmaları gerekmektedir. Bu nedenle, bakanlığın sosyal medya kullanımında proaktif iletişimi ve sürdürülebilirliği esas alması önerilmektedir.Alternate : The tourism sector has an important role in the development and continuity of a country’s environmental activities. For this reason, its effectiveness should be maintained in situations that may adversely affect the sector, such as natural disasters or epidemics. The main purpose of the study is to examine the proactive crisis communication efforts of the Ministry of Culture and Tourism on Twitter from the perspective of sustainability during the coronavirus pandemic period. In this context, 1626 posts were shared by the Ministry of Culture and Tourism on the official Twitter account named “@TCKulturTurizm” in 20 months, and a total of 11 thousand 293 comments on these posts were divided into four periods and analyzed by data mining technique;R Programming Language and libraries were used in the process of collecting, recording, processing, analyzing and visualizing data. The posts within the scope of the research and the comments on these posts were interpreted from the perspective of proactive crisis management and sustainability. During the coronavirus period, the interaction (like reply and re-sharing (RT) averages) on the Twitter posts of the ministry increased periodically. Although the comments on the Twitter posts of the Ministry show the efforts of people to convey their victimhood caused by the pandemic, related posts were not found sufficient in terms of sustainability-oriented content within the scope of proactive crisis communication. During the pandemic process, stakeholders need to be informed accurately with data from reliable tourism-related sources, and they should be protected from receiving false information, fake news, or exaggerated reports that may cause fear. For this reason, it is recommended that the ministry should base proactive communication and sustainability on the use of social media.

Oyanın Mirası, Nallıhan Íğne Oyasının Miras Olma Serüveni

Bu makalenin konusu kültürel bir unsur olarak Nallıhan iğne oyalarıdır. Makale, resmi miras listesinde doğrudan yer almayan Nallıhan iğne oyalarının gelenek taşıyıcıları ve çeşitli profesyoneller aracılığıyla nasıl bir miras unsuru ve değerli bir ticari ürüne dönüştürüldüğünü sorun edinmektedir. Adı üstünde iğneyle yapılan ve bir çeşit örgü olan iğne oyaları, geçmişten günümüze geleneksel giyim-kuşam ve süslenmenin önemli bir parçası olagelmiştir. Bununla birlikte toplumsal ve ekonomik yapıdaki değişmelere bağlı olarak iğne oyalarında da bir değişimin yaşandığı gözlenmektedir. Bu değişimi anlayabilmek üzere makalede Nallıhan iğne oyalarına inovasyon (innovation), normatif kültür (habitus/normative culture) ve kültürel mirastan (cultural heritage) oluşan üçlü bir kültürel form modeli çerçevesinden yaklaştık. Bu kapsamda iğne oyasını, miras öncesi kültürel formdan miras olarak etiketlenmeye doğru seyreden süreçte;oyanın aktörleri, oyaya yüklenen anlam, değer ve işlev, uygulamalar, politikalar, mirasa ilişkin bilinç ve farkındalık kadar kültürel ve toplumsal yapıdaki değişmeler açısından tartışarak betimledik. Makalede kullanılan verilerin önemli bir kısmını alan araştırmasıyla elde ettik. Yaşanan Covid- 19 pandemisi araştırma tekniklerimizde hibritleşmeye yol açmıştır. Bu sebeple görüşmelerimizi 2020-2021 aralığında Ankara ve Nallıhan’da kimi zaman yüz yüze, kimi zaman da telefonla gerçekleştirdik. Sonuçta ise Nallıhan iğne oyalarının normatif kültürden yüksek farkındalıkla kültürel miras düzeyine yükseldiğini, bu süreçte özellikle turizmin araç olarak işlev gördüğünü ve iğne oyasını yaratıcı/ girişimci bakışla yeniden tasarlamanın önemli olduğunu tespit ettik.Alternate : This article is about Nallıhan needle lace as a cultural element. The problem examined in this article is how Nallıhan needle lace, which is not directly included in the official heritage list, is turned into a heritage element and a valuable commercial product by tradition bearers and various professionals. Needle lace, which is a kind of knitting made with needles, has been an important part of traditional clothing and decoration from past to present. However, it is observed that there is a change in needle lace depending on the changes in the social and economic structure. In order to understand this change, we approached Nallıhan needle lace within the framework of a triple cultural form model consisting of innovation, normative culture (habitus/ normative culture) and cultural heritage. In this context, in the process that moves needle lace from a pre-heritage cultural form to being labeled as a heritage;we discussed and described the lace in terms of the actors, meaning, value and function attributed to the embroidery, the policies, practices, the consciousness and awareness of the heritage as well as the changes in the cultural and social structure. We obtained a significant part of the data used in the article through field work. The current Covid- 19 pandemic has led to hybridization in our research techniques. For this reason, we held our inteviews in Ankara and Nallıhan between 2020-2021, sometimes faceto- face and sometimes over the phone. As a result, we have determined that Nallıhan needle lace has risen from normative culture to cultural heritage level with high awareness, that tourism especially functions as a tool in this process and it is important to redesign needle lace with a creative/entrepreneurial perspective.

THE IMPACT OF COVID-19 ON CONSUMER BEHAVIOR: A STUDY ON DOMESTIC TOURISTS

Covid-19 can have some effects on people's daily lives, activities, tourism activities and consumer behaviour. During such epidemic periods, consumers develop habits in terms of consumption depending on the place and time. Research focuses on Covid-19 perception on consumer behaviour, particularly normal life and tourism;tourism trend and tour style depending on attitudes and preferences. It is carried out to examine the effects of security needs such as food, accommodation and hygiene on local tourists. The universe of the study consists of domestic tourists in Turkey. Within the scope of the study, "convenience sampling" method is applied within the scope of non-random sampling. The sample size is evaluated on the basis of the data in the 407 questionnaire forms. Smart PLS 3 program, bootstrapping technique is used for testing the hypotheses aimed to be measured in the study. According to the results of the path analysis, it is determined that the perception of Covid-19 negatively affects the impact on life-tourism within the scope of the general effect and the tourism trend-tour style within the scope of attitude and choice. Similarly, it is also determined that the perception of Covid-19 negatively affects the food-accommodation arrangement within the scope of hygiene and safety. (English) [ FROM AUTHOR] Covid-19'un insanların normal yaşamları, gündelik uğraşıları, turizm faaliyetleri ve tüketici davranışı üzerinde birtakım etkileri olabilmektedir. Tüketiciler bu tür salgın dönemlerinde, yere ve zamana bağlı olarak tüketim konusunda alışkanlıklar geliştirmektedirler. Araştırma, Covid-19 algısının tüketici davranışları üzerindeki, özellikle normal yaşam ve turizm;tutum ve tercihlerine bağlı olarak turizm eğilimi ve tur biçimi;yemek ve konaklama ile hijyen gibi güvenlik ihtiyaçlarının yerli turistler üzerindeki etkilerini incelemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın evrenini Türkiye'deki yerli turistler oluşturmaktadır. Araştırma kapsamında tesadüfî olmayan örneklem kapsamında 'kolayda örneklem' yöntemi uygulanmıştır. Örneklem sayısı ise 407 anket formunda yer alan verilerden yola çıkılarak değerlendirilmiştir. Araştırmada ölçülmesi amaçlanan hipotezlerin testi için Smart PLS 3 programı, bootstrapping tekniği uygulanmıştır. Yol analizi sonuçlarına göre Covid-19 algısının genel etki kapsamında yaşam-turizm üzerindeki etkiyi ve tutum ve tercih kapsamında turizm eğilimi-tur biçimini olumsuz yönde etkilediği belirlenmiştir. Benzer şekilde Covid-19 algısının hijyen ve güvenlik kapsamında yemekkonaklama düzenini olumsuz yönde etkilediği de tespit edilmiştir. (Turkish) [ FROM AUTHOR] Copyright of Visionary E-Journal / Vizyoner Dergisi is the property of Suleyman Demirel University and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full . (Copyright applies to all s.)